YASAK!..

80' li,

90' lı yıllar...

İlkokuldayım...

Dört mevsimi de yaşıyoruz okul dönemi boyunca,

Çocuk halimizle,

Küçücük bedenlerimizde.

Sonbaharın yağmuru altında da,

Kışın ayazında da,

İçimizde rengarenk kelebekleri uçuşturan ilkbaharda da,

Alnımızdan terler döktüren o yaz aylarında da,

Hiç değişmeyen bir şey vardı bizim için okullu sabahlarımıza başka bir anlam katan;

Her sabah ANT İÇMEK...

....

"Türküm,

Doğruyum,

Çalışkanım,

İlkem: küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak, yurdumu, milletimi özümden çok sevmektir.

Ülküm: yükselmek, ileri gitmektir.

Ey Büyük Atatürk!

Açtığın yolda,

Gösterdiğin hedefe durmadan yürüyeceğime ant içerim.

Varlığım Türk varlığına armağan olsun.

Ne mutlu TÜRKÜM diyene!"

....

Türklüğümüzü,

Gurur kaynağı olarak çocuk kalplerimize takar,

Doğruluğu,

Çalışkanlığı ilke edinip doğruluğuna inandığımız değerleri yaşatacağımıza söz verirdik biz her sabah.

Çalışarak yükselmeyi,

Yükselerek daha da ileri gitmeyi ülkü edinirdik.

Her sabah,

Ulu Önder Atatürk' ümüzü anar,

Minik kalplerimizle söz verdik ona;

Açtığı yolda,

Göstermiş olduğu hedeflere,

Hiç durmadan gideceğiz diye.

Her sabah,

Varlığımızı milletimize armağan eder,

"Ne mutlu Türküm" kısmına gelince de,

Bir başka bağırırdık deli bir coşkuyla.

....

Bizler,

Bu antla hissettik hep,

Birlik ve beraberliğimizi.

"Ne mutlu Türküm diyene" derken biz,

Bu hiçbir zaman,

Bir başkasına düşmanlık beslemek anlamına gelmedi bunu diyen için.

Birimiz için,

Bir başkası öteki olmadı hiçbir zaman.

Türklük,

Ayrımlığın değil,

Birleştiriciliğin adı oldu hepimiz için.

Biz,

Hep birlikte bir millet olmanın gururundaydık dilimizden dökülen,

Kalplerimizde yer bulan bu şahane duygularla.

Okul sıralarında,

Yanımızda yer alan Kürt arkadaşımız da,

Önümüzde duran Çerkez kardeşimiz de,

Daha arka sıralardaki Laz dostumuz da...

Herkes,

Hepimiz buluşuyorduk ortak paydamızda,

Millet olabilmenin çatısı altında.

Nasıl buluşmayacaktık ki!

İnsan seçmeksizin,

Canla başla,

Omuz omuza,

Yürek yüreğe,

İnanç inanca

savaş vermemiş miydi büyüklerimiz,

Gençlerimiz,

Çocuklarımız!..

Yani bütün millet olarak bu topraklar uğruna!!!

Nelerden vazgeçip de sahip ettiler bizi bu topraklara.

Ve canlarını feda ettiler, Bugün,

Hep birlikte yaşadığımız bu bağımsızlığın yolunda.

Onlar,

O birlik,

O beraberlik ruhunu öylesine yaşamış,

Yaşatmışlarken sonuna dek,

Bizler neden ayrı düşecektik ki yıllar sonra!!!

....

Biz her sabah,

İşte tam da bunların bilinciyle ANT içerdik haykıra haykıra.

Vatana,

Millete adanmışlık,

Bağlılık işlenirdi ilmek ilmek,

Motif motif ruhumuzda.

Sonra ne oldu da,

Yavaş yavaş vatan sevdasını,

Memleket aşkını,

Bile bile,

İsteye isteye aldılar çocuklarımızın yüreklerinden hiç acımadan!

....

Hatırlıyorum da;

Çocukluğumuzda bize,

"Ne olacaksın büyüyünce?" diye sorulduğunda,

"Okuyup bu vatana faydalı bir insan olacağım" diye cevap verirdik biz.

Şimdi bu sorunun cevabı,

"Bir şekilde yurt dışına gideceğim" oldu yazık ki son zamanlarda!!!

Şaşırtıcı mı!

Hayır,

Değil elbet.

Daha,

Çocukluk yıllarından itibaren,

Vatan,

Millet,

Toprak kavramlarını oturtamazsanız insanda,

Bütünlük algısını yaratamazsanız filizlenmeye başlamış düşüncelerde,

Çiçekler de açtıramazsınız devamında,

Günü geldiğinde o ülkede.

Açacak çiçekler de,

Başka bir memleketin toprağını verimli görüp kendine yer bulur bir şekilde ve gidip başkalarına meyve verir,

Taşlanmamanın,

Baştacı yapılmanın verdiği o güven hissiyle ve büyük bir gayretle.

Yani toprağa tohum atmak da değil marifet.

İster bir tohum at,

İster en az üç tohum!..

Sonrası mühim aslında.

O tohumları renk renk açtırıp birlikte baharı getiremedikten sonra!!!

....

Eee şimdi bu durumda,

Normal şartlar altında,

Yasak olması,

Yasaklanması gerekenler nelerdir bir memlekette,

Dirlik,

Birlik ve düzen adına!!!

....

'Topraklarımızda açtırdığımız renk renk çiçeklerle, memleketimize baharı hep birlikte getirebilmek dileğiyle...'

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Özge Günal Akgül - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Haberlisin Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Haberlisin hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Haberlisin editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Haberlisin değil haberi geçen ajanstır.



Anket Sizce Sakaryaspor bu sene Süper Lig'e çıkar mı?
Tüm anketler