HÜZÜN KENTİ GAZZE

Yine bir üzüntü ile uyandım bu sabaha, yine büyük dertle ve kederle. Gazze’ye yine bombalar atılmış. Korkuyla yaşayan çocuklar, kadınlar ve yaşlılar var. Kim bilir açlar mı? Susuzlar mı? Üşüyorlar mı? Hastalar mı? Gözyaşımı tutamıyorum.
Nüfus oranına göre en çok hafızı olan yer, en çok kitap okuyan halk, dünyanın tarihini unutmayan, kinini en diri tutan şehir Gazze'dir. Dokuz, on yaşına gelen çocuk, Kuran'ı Kerim hafızı olur.
O bombalar benim başıma da düşüyor, beni de yaralıyor, beni de öldürüyor ama ben gazi ve şehit olamıyorum ne acı.
Bu bombalar ülkemin başına düşse ancak bu kadar üzülürüm. Bir ülkenin perişan hali çok acı. Ülkemizdeki lanet terör örgütü bizi çok geri bıraktı ve lanet iştirakçileri bizi de geri koydu, ellerimizi kollarımızı bağladı ve İsrail ‘e, Amerika ya ve İsrail yandaşları Avrupalı katillerine baş kaldıramıyorsak işte bunların yüzünden oldu. Hala ayağımıza pranga vuruyorlar, biz de bu halimizle koşmaya çalışıyoruz.
Ve yine medya ve basından gördüğüm şu ki bizim düşmanlarımızı ve İslam düşmanlarını ve bu mazlumların düşmanları hala çemkiriyorlar. Allah'ın azabı yakındır, edebi cehennem bekliyor.
Kalın sağlıcakla.