TÜRK DÜNYASI BELGESEL FİLM FESTİVALİ

Türk Dünyası Belgesel Film Festivali bu yıl 19-22  Ekim tarihleri arasında Ankara’da yapılıyor. “9 Ülke 1 Festival” sloganı ile tanıtılan bu etkinliği benzerlerinden ayrılan  önemli özellikleri var.

Türk Dünyası Gazeteciler Federasyonu öncülüğünde düzenlenen festivalin en önemli özelliği  her yıl farklı tarih ve şehirlerde yapılıyor olması.

Türkiye’de  medya  pek farkında olmasa da bu festival Tüm Türk Dünyasınca takip edildiği için yapıldığı şehre büyük bir prestij kazandırmakta.  Davetli olarak katıldığım Uluslararası Taşkent Film Festivali’nde tanıştığım değişik Türk Devletlerinden sinemacıların bu festivali ne derece yakından takip ettiklerini görmüştüm. Hemen hemen hepsini hayallerinde bu festivale bir eser göndermek vardı. Bu durum beni çok mutlu etmişti. Ülkemizde organize edilen bir festivalin tüm Türk Dünyasınca kabullenilmesi çok önemli bir durumdu benim için. Hala da öyle.

Festival düzenlemek zor ve yorucu bir organizasyondur. Festival komitesi kurmak, ön jüri oluşturmak, tanıtım yapmak, gelen filmleri değerlendirip seçkiye alınanları ana jüriye sunmak ya da gösterim programına almak ince eleyip sık dokumayı gerektirir.

Türk Dünyası Belgesel Film Festivali için “zorun zoru” demek yanlış olmaz. Festivali sürekli sahiplenen bir kurum olmadığı için her yıl  yeni bir ilde yeni bir ana destekçi bulmak kolay bir iş değil. Ayrıca katılımcıları organize etmek, onlar için ulaşım ve yol giderlerinin finansını sağlamak, Kimseyi kırmadan festivali gerçekleştirmek her yiğidin harcı değildir. Festival Direktörü Menderes Demir ve Koordinatör Hayri Çölaşan taşın altına sadece ellerini değil tüm gövdelerini koymuş  gibi görünüyor. Sabır ve nezaketlerini koruyarak bu etkinliği gerçekleştirmeyi başarıyorlar.

Asıl başarı festivalden sonra seçkiye alınan filmleri katılımcı ülkelerde gösterime sunarak Türk Dünyasındaki “Gönül Köprülerine” katkı vermeleri.

Bu yıl yapılacak festivali Ankara’da bizzat takip edeceğim. Katılımcıların Türk dünyasından getirdikleri esintileri solumanın bizlere enerji vereceği inancındayım. Gelecek sinemacılar ile tanışmayı, önceden tanıdıklarımızla hasret gidermeyi sabırsızlıkla bekliyorum.

Türk dünyası Belgesel Film Festivali’nde her yıl çeşitli adlar altında farklı ödüller veriliyor olması katılımcıları  teşvik etmesi açısından önemli. Bana göre asıl önemlisi böyle bir festivalin düşünülüp hayata geçirilmesi.

Gelecekte bu organizasyonu Sakarya’da da görmek bizleri mutlu edecektir. Türkiye’nin sayılı büyükşehirleri arasında yer alan Sakarya; Valilik Makamı,  Büyükşehir Belediyesi, üniversitesi ve Sivil toplum kuruluşları ile böyle bir organizasyonu başarı ile gerçekleştirebilir. Osmaniye gibi küçük bir il yapabildiğine göre Sakarya neden yapmasın?