Düzce’de yaşanan 6,0’lık deprem bize “Ben buradayım, beni unutmayın” diye kendisini yeniden hatırlattı. Gerçi Kuzey Anadolu fay hattında bu kadar zaman diliminde (22 yıl) bu büyüklükte bir deprem beklenmiyordu. Birçok bilim insanı için sürpriz oldu zira; 1999 yılındaki Düzce depreminde faydaki enerji boşalmıştı…
Bilim insanları şimdi bu soruyu soruyorlar. Bu hattaki hareketliliğin sebebi nedir diye…
Deprem sonrası bilim adamları kuzey fayındaki bu depremin stresinin hangi yöne kayacağını da merak ediyor. Birçoğunu dinledim ama en ilginç açıklama ise Prof. Dr. Celal Şengör’den geldi. Celal hoca diyor ki
“Bu deprem müthiş kötü bir haberdir. Bu deprem Kuzey Anadolu fayının hareketinin tüm jeologlar tarafından tam olarak anlaşılamadığının göstergesidir. 22 yıl içinde Düzce’de ikinci bir deprem bu. Oysa herkes Düzce’nin gerilimini boşalttığını ve uzunca bir süre ciddi bir deprem olmayacağını düşünüyordu. Öyle olmadığını gördük.
Bunun anlamı şu. İstanbul depremi bayağı yakınlaşmış.
Stres birikimi had safhaya yaklaştı. Naci Görür’ün dediği doğru. Bolu Dağı’na doğru da bir deprem bekleyebiliriz. Ama orada 1944 yılında bir deprem oldu. Stres var ama çok büyük bir depreme yol açacak kadar değil. Asıl stres birikimi Batı’ya doğru oldu. Yani Adapazarı, Gölcük ve İstanbul”
Diğer bilim insanlarından böyle bir açıklama okumadım. Diğerleri, stresin doğuya doğru kaydığını, kırılmanın Bolu’ya doğru devam edeceğini söylerken, Celal hoca ise tam tersi batıya doğru gittiğini belirterek adeta Sakarya, Gölcük ve Kocaeli’ni işaret etti.
Bu açıklama çok ilginç geldi bana…Celal hocanın elinde bu konuda bilimsel açıklama var mı yok mu gerçekten merak ediyorum… Sakarya Üniversitesi’den gelen açıklamaları da okudum. Onlarda da doyurucu bir açıklama yok. Anlatılanların yüzde 90’ı “Elimizde veri yok, bilmiyoruz yada hakkında bilgi sahibi değiliz veya araştırma yok” şeklinde… Tek bilgi ise Geyve-Mekece arasındaki kırığın bir tehlike oluşturabileceği şeklinde…
Sakarya’nın 1999 depreminden sonra fay hattında ne kadar bir enerji birikimi olduğu konusunda bir çalışma varsa tüm halkımızın bilmesi gerekir. Sanırım elde böyle bir veri yok. İstanbul’daki parçalı 3 ana faydaki enerji sürekli takip edilirken, Sakarya’nın da enerji birikimi raporu olmasını canı gönülden isterdim…
Konuyu toparlarsak, Celal Şengör’ün dediklerine mi inanalım, yoksa stresin Bolu’ya ilerlediğini söyleyen diğer bilim insanlarına mı? Şu an kafamda bu sorular var…
HAYAT PAHALILIĞI TAM GAZ
Bir iktisatçı olarak ekonomideki durumu uzun uzadıya anlatmama gerek yok. Bu konuyu en iyi vatandaş biliyor zaten. Çarşı-pazara zorunlu olarak giden her insan hayatın ağırlığını tüm hücrelerine kadar hissediyor…
Gelin fiyatlara birlikte bakalım. Ufak bir not: Bu yazıdan sonra fiyatlar ilerleyen günlerde yukarıya doğru çıkacaktır. Fiyatları yazının yazıldığı tarih itibariyle dikkate alın…
Ekmek: 5 TL, domates: 18-20 TL, biber: 22-24 TL, peynir: 90-140 TL, zeytin: 40-60 TL, süt: 15 TL, çay: 70-80 TL, şeker (toz): 30 TL, yumurta (30’lu): 70-75 TL, geçen yıl 3 TL olan krakerler bugün 5 TL’den aşağı yok, kabuklu ceviz 60-80 TL vs vs..liste uzayıp gidiyor. Dolar arttıkça yükselen maliyetlerden ötürü yediğimiz içtiğimiz ve kullandığımız her şeye sürekli zam geliyor. Faizler yine bir parça daha indirilecek ve döviz yine hareketlenecek…Ardından gelen zamlar…Sonra asgari ücret artacak ve iğneden ipliğe zam furyası…Hayatımız zam üzerine gelip geçiyor…Bunun karşısında ise çözümsüzlük insanlarımızı yoruyor…2023 yılında yeni zam yağmuruna hazır olun…
Yorum yazarak Haberlisin Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Haberlisin hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Haberlisin editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Haberlisin değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Haberlisin Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Haberlisin hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Haberlisin editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Haberlisin değil haberi geçen ajanstır.